Sabah, İzmir Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar da saat 08:45 te buluşuyoruz. ( İzmir Havalimanı transferini bizimle yapacak olan misafirlerimizi saat 07:15 de Kuşadası Candan Tarhan Bul. Yörük Fırını karşısından , 07:45 de Söke tren garı Tariş Market önünden hareket ediyoruz. ) Saat 11:45 de kalkış yapacak olan Sun Express Havayollarına ait Milano uçağı için C.IN işlemlerimizi yapıp , bagajlarımızı verdikten sonra Milano için kalkış yapıyoruz. Saat 12:50 de Milano-Malpensa Havalimanına iniş yapıyoruz , pasaport ve valiz işlemlerimizin ardından , bizi bekleyen aracımızla buluşuyoruz. İtalya'nın büyüleyici şehirlerinden biri olan, UNESCO Dünya Mirasları Listesi'nde yer alan ve Veneto Bölgesi'nin simgesi haline gelmiş olan Verona’ya doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 1,5 saat sürecek bu kısa yolculuğun ardından, ünlü Shakespeare'in ölümsüz aşıkları Romeo ve Juliet'in şehri olarak bilinen, romantik dokusuyla herkesi kendine hayran bırakan Verona'ya varıyoruz. Buradaki yürüyüş turumuzda, dünyanın en büyük üçüncü arenası olan ve bir zamanlar tiyatro oyunlarının sahnelendiği görkemli Verona Arenası'nı (Arena di Verona) ziyaret edeceğiz. Ayrıca, Romeo ve Juliet'in bu şehirde yaşadığına inanılan, ünlü balkonuyla hatıralarınıza kazınacak Juliet'in Evi (Casa di Giulietta), şehrin tarih kokan kalelerinden biri olan Eski Kale (Castelvecchio) ve Gotik mimarinin zarif bir örneği olan, 15. yüzyılda inşa edilmiş Verona Katedrali de gezi rotamızda yer alıyor. Ayrıca, 1904-1930 yılları arasında yapılan arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkarılan ve her yıl ünlü isimlerin katıldığı Verona Caz Festivali’ne ev sahipliği yapan Teatro Romano ve tarihi Ponte Pietra köprüsünü de keşfedeceğiz. San Zeno Basilikası ise şehrin ruhunu en iyi yansıtan dini yapılarından biri olarak gözler önüne serilecek. Erbe Meydanı (Piazza delle Erbe) ile Bra Meydanı'nı (Piazza Bra) birbirine bağlayan Via Mazzini Caddesi'nde, geleneksel İtalyan sokak müzisyenleri eşliğinde, sıralanmış mağazalar arasında alışveriş yapma fırsatı bulacağız. Gezimizin ardından, bizi bekleyen aracımıza geri dönerek, İtalya'nın prestijli kültür, sanat ve eğitim merkezlerinden biri olan Padova’da konaklayacağımız otelimize geçiyoruz. Venedik’e oldukça yakın konumuyla dikkat çeken bu şehirde, günün yorgunluğunu atma fırsatı bulacağız. Konaklama otelimizde.
Otelimizde alacağımız keyifli kahvaltının ardından odalarımızı boşaltıyoruz. Bizi bekleyen konforlu aracımıza binerek, tarihi ve sanatıyla tüm dünyaya ilham vermiş, Ortaçağ ve Rönesans dönemlerinin denizlerdeki en önemli güçlerinden biri olan Venedik Cumhuriyeti’nin büyüleyici başkenti Venedik gezimize başlıyoruz. Bu şehir, 13. yüzyıldan 17. yüzyılın sonlarına kadar sanat ve ticaretin merkezi olmuş, bugün ise dünyanın en romantik destinasyonlarından biri olarak bilinir. Grand Kanal’a bağlanan 45 kanalın etrafında kurulu bu eşsiz kentte gerçekleştireceğimiz yürüyüş turumuzda, İtalyan Krallığı’nın kurucusu Vittorio Emanuele II Anıtı'nı ziyaret edeceğiz. Ardından, Venedik Cumhuriyeti'nin siyasi merkezi olan Dükler Sarayı (Palazzo Ducale)'na doğru ilerleyeceğiz. Yol üzerinde, mahkumların hapishaneye giderken Venedik’in son kez manzarasına bakarak iç geçirdikleri rivayet edilen Ahlar Köprüsü (Ponte Dei Sospiri)'ni göreceğiz. Bir sonraki durağımız, İtalya’nın en büyük ve en eski kütüphanelerinden biri olan Aziz Marko Milli Kütüphanesi (Biblioteca nazionale Marciana). Venedik’in simgesi olan San Marko Meydanı'na ulaştığımızda, Bizans mimarisi sanatının en iyi bilinen örneklerinden biri olan ve içerdiği zengin Bizans mozaikleri nedeniyle "Altın Kilise" olarak anılan San Marko Bazilikası'nı ziyaret ederek bu büyüleyici meydanın atmosferini soluyacağız. Arzu eden misafirlerimiz, Venedik'te yapılacak en özel aktivitelerden biri olan ekstra Gondol Gezisi'ne katılabilirler. Ardından, şehirde serbest zaman verilecek. Bu serbest zamanın ardından, Venedik'in olmazsa olmazlarından biri olan Murano-Burano Adaları gezimize başlıyoruz. Vapuretto ile çıkacağımız bu gezide, 10. yüzyıldan beri var olan cam ustalığıyla ünlü Murano Adası'nı ve rengarenk evleriyle minyatür bir Venedik izlenimi veren, dantel el işçiliğiyle dünyaca ün kazanmış Burano Adası'nı keşfedeceğiz. Adalar gezimizin ardından, İtalya'nın Ortaçağ şehirlerinden biri olan Bologna'ya doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık iki saat sürecek bu keyifli yolculuğun ardından, bu tarihi şehre varıyoruz. Bologna'da yapacağımız gezide, Piazza Maggiore Meydanı'nda kentin kalbinde yer alacağız. Ardından, şehre adeta bir imza gibi yükselen Asinelli ve Garisenda Kuleleri'ni göreceğiz. Bu kuleler, şehrin 200 kulesinden günümüze kalan en etkileyici yapılardandır. Neptün Çeşmesi, San Petronio Bazilikası, Santo Stefano Bazilikası ve kentin simge yapılarından biri olan Palazzo del Podesta Sarayı da göreceğimiz yerler arasında bulunuyor. Rehberimizin anlatımlarıyla zenginleşen bu turdan sonra, alışveriş yapmanız ve akşam yemeğinin tadını çıkarmanız için serbest zaman veriyoruz. Günün sonunda, buluşmamızın ardından Bologna’daki otelimize yerleşiyoruz. Bu tarihi ve kültürel zenginlikle dolu günü otelimizde dinlenerek noktalıyoruz.
Sabah otelimizde alacağımız keyifli kahvaltının ardından, odalarımızı boşaltıyoruz. Bizi bekleyen konforlu aracımıza yerleşerek, Toskana bölgesinin büyüleyici başkenti Floransa'ya doğru yola çıkıyoruz. Bu tarihi şehir, sanatı, mimarisi ve kültürel mirasıyla tüm dünyaya ilham veren bir hazinedir. Floransa’ya varışımızın ardından, unutulmaz bir görsel şölen yaşayacağımız yürüyüş turumuza başlıyoruz.Turumuzun ilk durağı, 1296-1436 yılları arasında inşa edilen ve Rönesans'ın ilk önemli mimarlık eserlerinden biri olarak kabul edilen, ikonik kubbesiyle tanınan Floransa Katedrali (Cattedrale di Santa Maria del Fiore). Bu görkemli yapı, Floransa’nın simgesi haline gelmiş ve tarihin her döneminde sanatseverleri büyülemiştir. Burada, katedralin eşsiz mimarisini ve ünlü Brunelleschi kubbesini yakından görme fırsatını yakalayacağız. Sonraki durağımız, Avrupa’nın en büyük kütüphanelerinden biri olan İtalya Milli Kütüphanesi. Bu kütüphane, yalnızca büyüklüğüyle değil, barındırdığı sayısız nadir eserle de dikkat çeker. Ardından, Santa Croce Bazilikası'na doğru ilerliyoruz. Fransisken mezhebinin en önemli kilisesi olan bu bazilika, Michelangelo, Galileo, Dante, Machiavelli, Rossini ve Marconi gibi İtalyan dehalarının mezarlarına ev sahipliği yapması nedeniyle “İtalyan Şöhretleri Tapınağı” olarak anılmaktadır. Rehberimizin anlatımlarıyla bu tarihi mekanı keşfederken, aynı zamanda bazilikanın içinde yer alan eşsiz sanat eserlerini de gözlemleyebiliriz. Daha sonra, adeta bir açık hava müzesi gibi heykellerle süslenmiş olan Senyörler Meydanı (Piazza Signoria)'na ulaşıyoruz. Burada, Eski Saray (Palazzo Vecchio)'nun önünde yer alan ünlü Perseus Heykeli başta olmak üzere birçok etkileyici heykeli görme fırsatımız olacak. Bu meydanın büyüleyici atmosferinde dolaşırken, tarihin izlerini adım adım takip edeceğiz. Ardından, Eski Köprü (Ponte Vecchio)'ye doğru ilerliyoruz. Bu köprü, üzerindeki kuyumcularıyla ünlü olup, Floransa’nın en bilinen sembollerinden biridir. Köprünün sunduğu manzaraların tadını çıkararak, Cumhuriyet Meydanı (Piazza Della Repubblica)'na varıyoruz. Sokak sanatçıları, ünlü kafeleri ve şehrin hareketli atmosferiyle dolu bu meydanda serbest zaman veriyoruz. Dilediğiniz gibi gezebilir, alışveriş yapabilir ve bu büyüleyici şehirde unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz. Serbest zamanın ardından, Floransa’dan ayrılıp İtalya’nın başkenti Roma'ya doğru yola çıkıyoruz. Bu tarihi ve kültürel zenginlikle dolu günün ardından, otelimizde dinlenmenin tadını çıkarıyoruz.
Otelimizde alacağımız güzel bir kahvaltının ardından, tam gün sürecek Roma programımıza başlıyoruz. İlk durağımız, Roma’nın ve hatta dünyanın en ikonik yapılarından biri olan Kolezyum. Bu devasa amfitiyatro, tarihte gladyatör dövüşlerine, halk gösterilerine, deniz savaşlarının taklitlerine, hayvan avlarına, infazlara ve ünlü savaşların canlandırmalarına ev sahipliği yapmış, Antik Roma’nın ihtişamını günümüze taşıyan en etkileyici eserlerden biridir. Kolezyum'un büyüleyici atmosferinde geçireceğimiz zaman boyunca, tarihin derinliklerine yolculuk yapacağız. Kolezyum gezimizin ardından, Antik Roma’nın en önemli yerleşim yerlerinden biri olan Roma Forumu'nu ve Palatino Tepesi'ni keşfetmek üzere rotamıza devam ediyoruz. Roma’nın doğduğu bu bölgede, imparatorların saraylarını ve antik tapınakları görerek, şehrin zengin tarihi hakkında rehberimizden detaylı bilgiler alacağız. Sonrasında, kısa bir fotoğraf molası için Palazzo di Venezia'ya varıyoruz. Bu saray, İtalyan Rönesansı'nın önemli bir simgesi olup, Mussolini’nin ünlü balkon konuşmalarına da tanıklık etmiştir. Fotoğraf molamızın ardından, Roma’nın bir diğer sembol yapısı olan Panteon'a doğru ilerliyoruz. Antik Roma döneminde tüm tanrılara adanmış olan bu tapınak, 7. yüzyıldan itibaren kilise olarak kullanılmış ve içinde modern İtalya’nın ilk kralı II. Vittorio Emanuele gibi önemli şahsiyetlerin mezarlarını barındırmaktadır. Panteon’un mistik atmosferinde tarihin izlerini takip ederken, bu muhteşem yapının mimari detaylarına hayran kalacaksınız. Bir sonraki durağımız, Navona Meydanı. Antik Domitian Hipodromu’nun kalıntıları üzerinde yer alan bu meydan, özellikle Dört Nehir Çeşmesi (Fontana dei Quattro Fiumi) ile ünlüdür. Bernini’nin bu şaheserini keşfettikten sonra, dünyaca ünlü Trevi Çeşmesi'ne (Aşk Çeşmesi) geçiyoruz. Burada, dileklerimizi tutup para atarak, Roma’ya tekrar gelmeyi umut ediyoruz. Öğle yemeği için vereceğimiz molada, İtalyan mutfağının enfes lezzetlerinin tadını çıkarabilirsiniz. Yemek molasının ardından, İspanyol Merdivenleri'ne doğru yürüyüşe geçiyoruz. 17. yüzyıldan beri varlığını sürdüren ve adını İspanya Büyükelçiliği’nden alan bu merdivenler, şehrin en hareketli noktalarından biridir. Buradan, Popolo Meydanı'na (Piazza del Popolo) geçiyoruz. Antik Roma’nın en önemli meydanlarından biri olan bu alan, aynı zamanda ünlü markaların mağazalarının ve keyifli vakit geçirebileceğiniz kafelerin de bulunduğu bir alışveriş merkezidir. Burada serbest zamanın tadını çıkarabilirsiniz. Roma’da geçireceğimiz bu keyifli zamanın ardından, rehberimiz eşliğinde Vatikan'a doğru yola çıkıyoruz. Seeland’dan sonra dünyanın en küçük ikinci devleti olan Vatikan, Katolik dünyasının ruhani merkezi olarak kabul edilir. Aziz Petrus Bazilikası'nı ziyaret etmek isteyen misafirlerimizle, rehberimizin anlatımları eşliğinde bu muhteşem yapıyı keşfediyoruz. Bazilikanın içindeki muazzam sanat eserlerini ve büyüleyici atmosferi deneyimledikten sonra, Vatikan turumuzu tamamlıyoruz. Günün sonunda otelimize geri dönüyoruz. Ancak, Roma’nın gece ışıkları altında büyüsüne kapılmak ve unutulmaz bir akşam yaşamak isteyen misafirlerimiz için, rehberimizin düzenleyeceği ekstra "Roma'nın Akşam Büyüsü" Gecesi'ne katılma fırsatı sunuyoruz. İtalyan müzikleri eşliğinde, yerel mutfağın lezzetlerini tadacağınız bu keyifli akşam yemeği, Roma’da geçirdiğiniz günü unutulmaz kılacak. Eğlence dolu gecenin ardından otelimize dönüyoruz.
Not: Özellikle Vatikan’ın tüm bölümlerini ziyaret edecek misafirlerimizin öncelikli olarak İnternetten biletlerini almaları ve bu gün için gerçekleşecek turdan en geç 1 gün öncesinde bunu Rehberimize belirtmeleri gerekmektedir.
Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Katolik Kilisesi’nin lideri Papa’nın yazlık sarayının bulunduğu Castel Gandolfo kasabasına hareket ediyoruz. Bu tarihi kasaba, II. Dünya Savaşı sırasında Papa XII. Pius tarafından Roma'daki savaş ortamından kaçan mültecilere sığınak olarak sunulmuştur. Yazlık Saray’ın önünden başlayacağımız turumuzda, sönmüş bir volkanik kraterin üzerinde yer alan Castel Gandolfo’nun doğal güzelliklerini keşfedeceğiz. Albano Gölü çevresindeki bu bölge, muazzam manzaralar sunarak şehre özgün bir güzellik katmaktadır. Yürüyüşün ardından keyifli bir kahve molası veriyoruz. Molanın ardından, dağ çilekli turtaları ve etkileyici manzaraları ile ünlü Nemi Kasabası'na doğru yola çıkıyoruz. Burada, göl kenarındaki kafeteryalarda rehberimizin anlatımları eşliğinde serbest zaman geçirerek, kasabanın büyüleyici atmosferinde fotoğraflar çekebilirsiniz. Sonrasında, Roma merkezine uğramadan çevre yolunu takip ederek Umbria bölgesine doğru ilerliyoruz. Yaklaşık 1,5 saatlik otobüs yolculuğunun ardından, Ortaçağ’ın büyüsünü hissedeceğimiz Orvieto kasabasına panoramik manzaralar eşliğinde çıkmak üzere finükülerle tepeye ulaşıyoruz. Burada, kasabanın en ünlü yapılarından biri olan Duomo Katedrali'ni ziyaret edeceğiz. Katedral çevresindeki dar sokaklarda ve sevimli dükkanlarda geçireceğimiz serbest zamanın ardından, geri dönüş yoluna geçerek merkezde bizi bekleyen aracımıza bineceğiz. Akşam saatlerinde Fabro'ya varacak ve akşam yemeği için serbest zaman geçireceğiz. Günün sonunda, doğal güzellikleri ve termal olanakları ile ünlü Chianciano Terme veya Castellina bölgelerindeki otelimize yerleşeceğiz. Bu bölgeler, doğal yapılarının yanı sıra termal su kaynaklarıyla da ünlüdür.
Kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, Orta İtalya'nın büyüleyici Toskana bölgesine doğru yola çıkıyoruz. İlk durağımız, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan, Ortaçağ'dan kalma eşsiz mimarisiyle dikkat çeken SİENA. Şehir, her yıl geleneksel olarak düzenlenen ve dünyanın dört bir yanından turist çeken Palio at yarışlarıyla ünlü Piaza del Campo Meydanı ile bilinir. Turumuza, İtalya'nın en etkileyici dini yapılarından biri olan ve 1348 yılından bu yana varlığını sürdüren görkemli Siena Katedrali'ni (Duomo di Siena) ziyaret ederek başlıyoruz. Ardından, 102 metre yüksekliğindeki Mangia Kulesi ile İtalya’nın en büyük ikinci kulesine ev sahipliği yapan, Avrupa'nın en geniş Ortaçağ meydanlarından biri olan Campo Meydanı'nda (Piazza del Campo) tarihi dokunun tadını çıkararak şehri keşfetmeye devam ediyoruz. Bu keyifli yürüyüşün ardından serbest zamanımız olacak.Bir sonraki durağımız, surlarla çevrili, adeta zamanın durduğu bir Ortaçağ kasabası olan ve "Güzel Kuleler Kasabası" olarak bilinen San Gimignano. Geçmişte 76 kuleye sahip olan bu kasaba, istilalar ve doğal afetlere rağmen günümüze ulaşan 14 kulesiyle hala tarih kokuyor. Birçoğu müzeye dönüştürülmüş bu kuleler arasında gezinirken, üzüm bağlarıyla ünlü kasabanın nefis beyaz şarapları ve dünya çapında meşhur dondurmalarını tatma şansınız olacak. Ortaçağ'dan kalma sokaklarında yapacağımız keyifli bir yürüyüşün ardından serbest zamanınızı dilediğiniz gibi değerlendirebilirsiniz. Serbest zamanın ardından yeniden buluşuyor ve İtalya'nın simgelerinden biri olan Pisa Kulesi'ni görmek üzere Pisa şehrine hareket ediyoruz. Eğikliği ile dünya çapında ün kazanan bu yapı, sadece şehri değil, aynı zamanda ait olduğu Pisa Katedrali'ni (Cattedrale di Pisa) bile gölgede bırakıyor. Mucizeler Meydanı'nda (Piazza dei Miracoli), rehberimiz eşliğinde Pisa Katedrali, Anıt Mezarlık (Campo Santo) ve San Giovanni Vaftizhanesi gibi diğer önemli yapıları keşfediyor, ardından serbest zamanın tadını çıkarıyoruz. Bu büyüleyici günün ardından Pisa'daki otelimize yerleşiyoruz ve geceyi burada geçiriyoruz.
Kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, huzur dolu bir termal tatil kasabası olarak ün yapmış Montecatini üzerinden, büyüleyici İtalyan Rivierası boyunca kuzeye doğru keyifli bir yolculuğa çıkıyoruz. Ligurya sahillerinin en karakteristik ve şirin kasabalarından biri olan Rapallo’ya varıyoruz. Deniz ve dağların kucaklaştığı bu kasabada, rehberimizin detaylı anlatımlarıyla bölgenin tarihini ve güzelliklerini keşfediyoruz. Ardından, Rivieranın bir başka incisi olan Santa Margherita’ya geçiyoruz. Burada kısa ama bir o kadar da etkileyici bir tekne yolculuğuyla, pastel renkli evlerin ve yemyeşil tepelerin çevrelediği küçük limanı ile adeta kartpostalları andıran, 1960’lı yılların o ünlü şarkısına ilham vermiş Portofino’ya ulaşıyoruz. Rehberimiz eşliğinde yapacağımız yürüyüş turu sırasında, Portofino’nun dar sokaklarında ve sahil boyunca adeta bir tabloyu andıran manzaralar eşliğinde gezinti yapıyoruz. Gezimizin ardından, bu büyüleyici kasabada serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanımızın ardından tekneyle tekrar Santa Margherita’ya dönüyor ve buradan Ceneviz (Genova) üzerinden, Alpler ile Apenin Dağları’nın kucaklaştığı muhteşem manzaralar eşliğinde, İtalya’nın moda, sanat ve otomotiv merkezi olarak bilinen Milano’ya doğru ilerliyoruz. Milano, sadece İtalya’nın değil, aynı zamanda Avrupa’nın da en önemli şehirlerinden biri. Burada yapacağımız yürüyüş turumuza, 15. yüzyılda Milano Dükü Francesco Sforza tarafından inşa ettirilen ve İtalyan Rönesansı’nın sembollerinden biri olan Sforza Kalesi’ni görerek başlıyoruz. Ardından, İtalyan Operası’nın en büyük bestecilerinden Giuseppe Verdi’nin son operasını sahnelediği, dünyanın en prestijli opera binalarından biri olan La Scala Tiyatrosu’nu ziyaret ediyoruz. Milano’da 17 yıl yaşamış dahi sanatçı Leonardo Da Vinci’nin Anıtı ve Müzesi de turumuzun önemli duraklarından biri. Ayrıca, dünyanın en eski ve en ihtişamlı alışveriş merkezlerinden olan, moda tutkunlarının vazgeçilmez adresi Vittorio Emanuele II Galerisi’nde geziyoruz. Turumuzun son durağı ise, Milano’nun kalbi olan Piazza Del Duomo Meydanı’nda, Avrupa’nın dördüncü büyük katedrali olan, gotik mimarinin zirve eserlerinden biri kabul edilen Milano Katedrali’ni (Duomo di Milano) ziyaret ediyoruz. Bu büyüleyici gezimizin ardından akşam yemeği ve alışveriş için serbest zaman veriyoruz. Günün sonunda ise Milano’daki otelimize yerleşerek konaklamamızı gerçekleştiriyoruz.
Otelimizde alacağımız erken kahvaltının ardından, konforlu aracımıza yerleşip İtalya'nın doğal güzellikleri ile ünlü en büyüleyici bölgelerinden biri olan Como Gölü’ne doğru yola çıkıyoruz. Alp Dağları’nın eteğinde, kartpostal güzelliğindeki manzaralarıyla büyüleyen bu göl, sadece İtalya’nın değil, dünyanın da en zarif ve romantik yerlerinden biri olarak kabul edilir. Gölün kıyıları, tarihi ve mimari açıdan göz kamaştıran villalarla doludur; pek çoğu ünlü İtalyan ailelerinin ve dünya çapında tanınmış yıldızların yazlık evlerine ev sahipliği yapar. Gölde geçireceğimiz serbest zaman boyunca, Como’nun sakin atmosferinde yürüyüş yapabilir, göl kenarındaki kafelerde bir fincan İtalyan kahvesinin tadını çıkarabilir veya göl manzaralı restoranlarda yerel lezzetlerin keyfine varabilirsiniz. Doğal güzellikleri, zarif bahçeleri ve tarih kokan yapılarıyla bu harika ortamda geçirdiğimiz keyifli saatlerin ardından, unutulmaz anılarla havalimanına doğru yolculuğumuza başlıyoruz. Saat 13:40 da İzmir için kalkış yapacak olan Sun Express Havayollarına C.IN işlemlerimizi yaptıkdan sonra uçağımıza biniyoruz. Saat 18:25 de İzmir Adnan Menderes Havalimanına inişimizin ardından valizlerimizi alıktan sonra bir dahaki KUŞADASI TOURS seyahatinde buluşmak üzere iyi dileklerimizle ayrılıyoruz.
Tarih | Seçenekler | Müsaitlik | İki Kişilik Odada Kişi Başı | Tek Kişi | Ek Yatak | 1. Çocuk | 2. Çocuk | Taksitler | 23.01.2025 | Otel 1 | Müsait | 1.299,00 € | 1.699,00 € | 1.299,00 € | 0 - 2 Yaş 199,00 € 3 - 12 Yaş 1.129,00 € | 0 - 2 Yaş 199,00 € 3 - 12 Yaş 1.129,00 € | Taksitler » |