1 Gün: İzmir Havalimanı - Barselona Sabah , saat 16:00'da İzmir Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Terminali Sunexpress Kontuarı önünde buluşuyoruz. ( Havalimanı transferini bizimle yapacak olan misafirlerimizi Kuşadası eski Saydam Egemed Polikliniği önünden saat 15:00 de ; Söke tren garı önünden de saat 15:30 da alıyoruz ) Check-in ve bagaj işlemlerimizin ardından saat 18:55’de kalkış yapacak olan , Sun Express Havayollarına ait Barselona uçağımız ile uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz. Saat 21:35 ’de Barselona Havalimanına varışımızın ardından, valizlerimizi alarak bizi bekleyen aracımıza biniyoruz ve konaklama için otelimize hareket ediyoruz. Konaklamamız Barselona da otelimizde
2 Gün: Zaragoza - MadridSabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından , Zaragoza'ya hareket ediyoruz. Zaragoza, Madrid ile Barcelona’nın ortasında ve kuzey doğuda yer almaktadır. Ebro Nehri ile Huevra Çayı’nın kesiştiği vadide kurulan Zaragoza, siyasi bakımdan İspanya’ya bağlı olsa da aslında Aragon Özerk Bölgesi'nin başkenti ve merkezidir. Günümüzde İspanya’nın 5. büyük şehri olarak öne çıkmaktadır. Geçmiş dönemde ismi Romalılar tarafından Caesaraugusta olarak değiştirilmiş ve sonrasında Hristiyan bir kral tarafından tekrar Zaragoza’ya çevrilmiştir. Şehirde farklı etnik grupların egemenlik kurması Zaragoza’yı sanatsal ve kültürel açıdan oldukça zengin bir konuma ulaştırmıştır. Şehir ile ilgili bilgiler dikkate alındığında; Zaragoza’nın müzeleri, katedralleri, camileri ve kiliselerinin tarihin tozlu sayfalarına ışık tuttuğu görülmektedir. Şehirde özellikle Müslüman ve Hristiyanların hâkimiyetleri dönemlerinde, çok sayıda yapı inşa ettikleri bilinmektedir. Ebro Nehri kıyısında bulunan Pilarlı Meryem Ana Bazilikası, en ihtişamlı yapılar arasında ilk sıradadır. Bunun yanında Sagrada Sütunu olarak bilinen kutsal yapı da mutlaka görülmesi gerekenler arasındadır. Keyifle gezeceğimiz şehir merkezinde alacağımız serbest zamanın ardından Madrid'e doğru hareket ediyoruz. Farklı dönemlerin mimari özelliklerini taşıyan Madrid, modern yapılar ile bir kontrast yaratarak eşsiz bir güzellik oluşturmaktadır. Eski zamanlardan günümüze kadar tarihi yapıların ve şehrin özgün mimarisinin bozulmamasına önem verilmiştir. Madrid’de bulunan Picasso, Salvador Dali gibi sanatçıların eserlerinin korunduğu Reina Sofia Müzesi ve heykel koleksiyonları ile öne çıkan Prado Müzesi dünyaca tanınan mekanlardır. Başkentin en ünlü meydanlarından biri olan Puerto del Sol ise altı büyük sokağı birleştirmekte ve yerliler tarafından buraya “Kilometre 0” denmektedir. Mekanın zemininde ise bunu gösteren bir plak yer almaktadır. Kraliyet Sarayı, tarihi yapılarıyla Avrupa’nın ve İspanya'nın en önemli meydanları Plaza Mayor, Puerta Del Sol ve Plaza de Cibeles, Neptunos Alanları, Alcalas Girişi, Retrio Parkı, Atocha Tren Garı, Gran Via, Don Kişot Parkı ve dünyaca ünlü boğa güreşi arenası Las Ventas’ı geziyoruz. Madrid futbol takımının 83.000 kapasiteli stadyumunu da gördükten sonra otelimize doğru hareket ediyoruz. Konaklama Madrid de
3 Gün: Toledo - CordobaSabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından , Toledo'ya doğru hareket ediyoruz. Surlar, meydanlar, taş köprüler, kaleler, dar sokaklar, cami, sinagog ve kiliseler… Tüm bunlar, İspanya’nın Madrid’ten önceki eski başkentini, bir anlamda ülkenin kültür başkentini yani Toledo'yu tanımlayan öğeler. Cervantes’in 17.yy La Mancha’lı Don Kişot romanının geçtiği yer olarak da bilinen Castilla La Mancha bölgesinin eski başkentidir ve tamamı Unesco Dünya Miras listesinde yer almaktadır. Toledo, bugün Endülüs İspanya’sı kadar çok bilinmese de Avrupa tarihi içerisinde önemli bir yere sahip oldukça mistik bir Ortaçağ şehri. Şehrin en önemli özelliği, tarih içerisinde burada yaşamış Hristiyan, Müslüman ve Yahudi toplumların oluşturduğu heterojen doku, bu farklı medeniyetlerin kendi kültürel kimliklerini yansıtan kentsel yapıları ve bu yapıların yok olmadan korunarak 21.yüzyıla kadar gelebilmesi… Toledo Katedrali , Alcazar Kalesi , Sinagog del Transito , Puerta de Bisago Nueva göreceğimiz yerler arasında. Keyifle gezeceğimiz Toledo turumuzu tamamladıktan sonra , Cordoba'ya hareket ederiz. Köklü tarihi, eşsiz kültürü ve baş döndürücü mimarisiyle Cordoba her yönüyle kendine hayran bırakmayı başarmaktadır. Cordoba, İspanya'nın Endülüs Özerk Bölgesi’nde bulunan Cordoba eyaletinin başkentidir. Romalılar tarafından MÖ 169 yılında kurulmuş olan şehir, oldukça köklü ve görkemli bir tarihe sahiptir. Bu uzun tarihi boyunca da topraklarında Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler gibi pek çok farklı inanca sahip millete ve kültüre ev sahipliği yapmıştır. Cordoba’nın en dikkat çekici özelliği bu farklı kültürlere ait olan tarihi yapıları olmaktadır. Her biri mimari bir sanat eseri sayılan bu yapılar, şehirde oldukça eşsiz bir hava yaratarak Cordoba'yı büyük bir cazibe merkezi haline getirmektedir. Bu tarihi yapılardan en dikkat çekeni ve Cordoba denilince ilk akla geleni ise La Mezquita'dır. Dünyanın en büyük camii ve tapınağı olma özelliğine sahip olan bu yapı, görkemli güzelliğiyle yıllardır tüm ziyaretçilerini kendisine hayran bırakmaktadır. Tarihi Roma Köprüsü , Roma Kapısı , Çiçek sokakları , Şehir Merkezi , Yöresel Cordoba Evleri gezeceğimiz yerler arasında . Akşam da dileyen misafirlerimizle İspanyol Flamenko gecesine katılıyoruz. Konaklama Cordoba da otelimizde
4 Gün: Sevilla - GranadaSabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası , Sevilla'ya doğru hareket ediyoruz. Guadalquivir Nehri’nin ışıltısını yansıtan Sevilla İspanya’nın en güzel şehri. Surlarla çevrili olan kent, Avrupa’nın sur içi bölgesi en geniş olan şehri olmasıyla biliniyor. Sevilla aynı zamanda geçmişin kültür merkezi Endülüs Özerk Bölgesi’nin de en büyük şehri olarak tanınıyor. Müzik dalında UNESCO yaratıcı şehirler ağına dâhil edilmesi de dikkat çekiyor. Peki, dünyadaki ilk seyahatin Sevilla’dan yapıldığını biliyor muydunuz? 1519’da Ferdinand Magellan dünyayı dolaşmak için gemileriyle Sanlucar de Barrameda’ya ve oradan açık denize yelken açmış. Belki de bu yüzden Sevilla “dünyanın kalbinin attığı şehir” olarak da biliniyor. Endülüs ve Hıristiyan ortak mimarisi ile şekillenmiş Kastilya krallarının sarayı Alcazar, Sevilla Üniversitesi’nin merkez kampüsü olarak kullanılan, eski tütün fabrikası ve günümüzde deniz müzesi olan “Torre del Oro” yani Altın Kule, bir zamanların Çingene mahallesi “Betis Mahallesi” göreceğimiz yerlerden bazılarıdır. Keyifle gezdikden sonra Granada'ya doğru hareket ediyoruz. Granada, İspanya’nın Endülüs bölgesinde yer almaktadır. Endülüs İslam döneminde İspanya’daki son toprak olma özelliği ile Granada, tarihte de özel bir yere sahiptir. Granada şehri, İspanyolca nar anlamına gelmektedir. Kuruluşu ise Sierra Nevada’nın eteklerindeki bir vadiye ve 13. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. Şehrin en parlak döneminin, Müslümanların yönetiminde olan 13-15. yüzyıllarda yaşandığı bilinmektedir. Granada ile ilgili bilgilere bakıldığı zaman zengin bir tarihe ev sahipliği yaptığı görülmektedir. Özellikle tarihe ilgi duyan ziyaretçiler için büyük bir önem arz eden Granada, gelen ziyaretçileri adeta tarihsel bir yolculuğa çıkarmaktadır. Tarihi bir mahalle olan Arap Mahallesi, Albaicin dar sokakları ve badanalı evleri ile otantik bir Mağribi dönemini andırmaktadır. Granada Kraliyet Şapeli, Cathedral Santa Maria de la Encarnacion, Sacromonte’nin Çingene Mahallesi, Geleneksel Arap Hamamları, La Alcaiceria adı verilen Arap Baharat Pazarı ve muhteşem mimarisi ile Basilica de San Juan de Dios; Granada’nın görülmeye değer tarihi yapıları ve yerleri arasında yer almaktadır. Bizde keyifle gezip , bol bol fotoğraf çekimlerimizi yaptıkdan sonra otelimize doğru hareket ediyoruz. Konaklamamız Granada da .
Granada şehir gezimizin ardından dileyen misafirlerimizle akşam Çingene mahallesinde mağara evlerde gerçekleştirilen Flamenko dans çeşiti olan Zambra danslarını izlemeye gidilebilir.
5 Gün: Alhamra Sarayı - ValenciaSabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından , Alhamra Sarayına doğru hareket ediyoruz. En önemli İslami eserlerinden biri olan Elhamra Sarayını da ziyarete gidiyoruz. El-Hamra Sarayı İspanya'nın Endülüs bölgesindeki Granada kentinde yer alan, İslami Arap mimarisinin Qal'at Al-Hamra mimari anlayışı ile yapılan saray ve kale yapısıdır. Saraya ait ilk yapılanma, MS 889'a tarihlenen Roma Dönemi surlarının üzerine küçük bir kale inşa edilerek başladı. 13. yüzyılın ortalarına kadar bir onarım yapılmayan kale, Gırnata Emiri Muhammed Nasır döneminde bugünkü görünümüne kavuştu. 1333'te Gırnata Sultanı I. Yusuf, kaleyi hükümdarlık sarayına dönüştürdü. 1492'de bölgede yeniden Hristiyan hakimiyetinin sağlanmasının ardından, saraya kısmen Rönesans mimarisinin etkilerinin görüldüğü çeşitli eklemeler yapıldı.1001 gece masallarındaki rüya sarayların gerçek alemdeki izdüşümü sayılabilecek olan El-Hamra'nın doğal çevreye uyumu, girift yapısı, farklı süslemeleri ve yaşanan mekân ile su ve yeşili belli bir ahenk içinde buluşturabilmesi, kazandığı şöhretin hiç de haksız olmadığını gösterir. Baştan sona keyif ve hayranlıkla gezeceğimiz Alhamra Sarayında bol bol fotoğraf çekimlerimizin ardından , Valencia'ya doğru hareket ediyoruz. Akdeniz’in Costa del Azahar sahillerinde bulunan aynı zamanda “Cominitat Valenciana” özerk bölgesinin başkenti VALENCİA şehrine hareket ediyoruz. Madrid ve Barcelona’ dan sonra ülkenin üçüncü büyük şehri olan, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile de yeryüzünde mutlaka görülmesi gereken yerlerinden Sanat ve Bilim şehri VALENCİA’ya varıyoruz. Şehir turumuzda 14.-15. yy. da yapılmış şehrin en etkileyici katedrali El Micalet Katedrali, Arap–İslam mimarisi tarzında inşa edilmiş Boğa güreşlerinin yapıldığı Arena (Plaza de Toros de Valencia), Dela Virgen, Serranos kapıları olarak bilinen şehrin antik yapılarından Torres De Serranos ve Çan Kulesi, şehrin en ünlü meydanı Mercado Central ve Bilim Şehri Kompleksi (dışarıdan) görülecek yerlerden bazılarıdır. Turumuzun ardından vereceğimiz serbest zaman sonrası otelimize geçiyoruz. Konaklama Valencia’daki otelimizde.
*** Elhamra Sarayının içini gezmek isteyen misafirlerimiz , 15 Temmuz 2023 tarihine kadar kesin rezervasyonlarını yaptırmaları gerekmektedir. Rezervasyonlu ve saray rehberi eşliğinde gezilen saray , son dakika rezervasyonlarında maalesef gezilememektedir. Giriş ücreti sizlere aittir.
6 Gün: Girona - Figueras - BarselonaSabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası , Girona'ya doğru hareket ediyoruz. İspanya’da kuzey Katalonya bölgesinde yer alan Girona; Onyar, Galligants, Güell ve Ter nehirlerinin kesiştiği noktada bulunmaktadır. Barcelona’ya 100 kilometre mesafedeki bu şehir, Girones Comarca ve Girona Vegueria bölgelerinin başkentidir. Oldukça eski binalardan meydana gelen şehir düzeni içerisinde, Girona Katedrali ve Aziz Feliu Kilisesi, duruşlarıyla görenleri büyülemektedir. 5 akarsuyun birleştiği bir bölge üzerine kurulmuş olan Girona, neredeyse nehirlerin yanı başında inşa edilmiş yapılarıyla da dikkat çekmektedir. Eski Şehir , Büyük Katedral ve Yahudi Mahallesini gezdikten sonra Figueras'a doğru hareket ediyoruz. Figueres’i önemli kılan en büyük özellik sürrealist ressam Salvador Dali’nin burada doğmuş olması. Salvador Dali’nin gölgesinde kalan bir başka önemli kişi daha burada yaşamış. Narcís Monturiol i Estarriol, bilinen ilk denizaltıyı tasarlayıp suya indiren kişi. Ictineo adını verdiği 7 metreye 2,5 metre olan denizaltıyı ilk defa 1859’da suya indirmiş ve bu minik denizaltı ile 50’ye yakın dalış gerçekleştirmiş. Ancak 1862 yılında bir kargo gemisinin çarpmasıyla malesef denizaltı parçalanmış. Ancak Barcelona müzesinde bir prototipini görmek mümkün. Figueres oldukça düzenli bir yerleşim, belki de bazı binaların 1950’den sonra inşa edilmiş olması düzenli olmasında bir etken. 1950’li yıllarda İspanya iç savaşı sırasında isyancılar tarafından bombalanmış ve sürekli tahrip edilmiş bir yer halindeyken, binalar onarılmış ve gelirinin çoğunu turizmden elde eden bir yer haline gelmiş.
*** Salvador Dali Müzesinin içine gezmek isteyen misafirlerimizin de önceden rezervasyon yaptırması gerekmektedir.
Şehir merkezi gezimizi tamamladıktan sonra Barselona'ya otelimize doğru hareket ediyoruz.
7 Gün: Tam gün Barselona... La Sagrada Familia - Montjuic'in Sihirli Çeşmesi - Şehir turuBarcelona’daki bu ikinci günümüzün sabahında kahvaltımız otelimizde aldıktan sonra, İspanya'nın İstanbul'u olarak adlandırabileceğimiz, birçok mimari yapısı ve tarihi değerleri UNESCO tarafından Dünya Mirası Sit Alanı ilan edilmiş, dünyaca ünlü sanatçıların müzelerine ev sahipliği yapan, Gaudi’nin şehri BARCELONA’yı gezmeye başlıyoruz. İlk durağımız La Sagrada Familia ( Kilise içini gezezcek misafirlerimiz rezervasyon esnasında bilgi vermelidir ) La Sagrada Familia, namı diğer “Bitmeyen Kilise” Barselona’nın sembollerinden biri. Modern mimarinin öncülerinden Katalan mimar Antoni Gaudi’nin, neo-gotik ve art nouveau tarzıyla yapımına başladığı sıra dışı bir yapı. Hayatını La Sagrada Familia’ya adayan ancak ölümüyle yarım kalan yapının şaşırtıcı detayları var. Gaudi, yapımına 1883’te başladığı La Sagrada Familia’nın, ölüm tarihi olan 1926’ya dek, ancak bir kulesini ve apsis duvarlarından oluşan girişini bitirebilmiş. Gaudi’nin karmaşık mimari tarzının tüm mimari tecrübesini aktarmak istediği kilisenin pek çok sembol içerdiği biliniyor. Gaudi’ye özgü yuvarlak hatlara sahip. Öyle ki, La Sagrada Familia’da hiçbir duvar dik, hiçbir kolon düz değil. İnşasında halen günde 600 kişinin çalıştığı kilisenin, 2026-2028 yılları arasındaki bir tarihte bitirileceği öngörülüyor. Zira yapının tüm giderleri halen yapılan bağışlarla karşılanıyor. Dışarıdan hayranlıkla seyredeceğimiz , içeriye girdiğimizde de hayranlık ve şaşkınlığımızın daha da artacağı bu muhteşem kiliseyi hayranlıkla geziyoruz. Ardından Barselona şehir turumuzu yapmaya başlıyoruz. Barcelona şehir turunda; Marina, Colombus Sokağı, ünlü Batllo Evi ve Mila ev yapıları, Olympiyat Stadı, Sant Jordi Spor Salonu ve Calatrava Kulesi göreceğimiz yerler arasında . La Rambla caddesinde yürüyüş yaptıkdan sonra Montjuic’in Sihirli Çeşmesi, Tonlarca suyun sanatla buluşması ile birlikte oluşan sihir, çeşmeyi şehrin simgelerinden biri haline getirmiştir. Çeşmenin 3000’den fazla işçinin çalıştığı yapımı ise yaklaşık olarak 1 yıl gibi kısa bir sürede son bulmuştur. Montjuic’in Sihirli Çeşmesi, 1929 Evrensel Sergi için Mühendis Carles Buigas tarafından inşa edilmiştir. Tüm eleştirilere rağmen inşası kısa bir sürede bitirilen bu yapı, 2.600 litre su barındırmaktadır. Yapıldığı tarihte yalnızca ışıkla dans eden su koreografisi mevcut iken, 1980 yılında bu eserin özelliklerine bir de müzik eklenmiştir. Bambaşka bir boyut kazanmış olan çeşmenin güzelliği, dünya çapında büyük ilgi görmektedir. Işık, hareket ve müzik kombinasyonlarından oluşan sihirli çeşme gösterisi de özellikle akşam saatlerinde yapılmaktadır. Hayranlıkla izleyeceğimiz gösteriye çoğunlukla Disney jenerikleri ve klasik müzik eşlik etmektedir. Bol bol videoya çekeceğimiz ve hayran olacağımız bu su şovunu izledikten sonra konaklama için otelimize doğru hareket ediyoruz.
8 Gün: Park Guell - Gotik Mahalle - Barselona HavalimanıSabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası , valizlerimizi alarak otelimizden ayrılıyoruz ve Barselona'yı tam gün gezmeye devam ediyoruz. İlk durağımız Büyüleyici Mimarisiyle Dünyanın En Güzel Parkı: Güell Parkı ... Hayatı boyunca deli ya da sofu mimar olarak anılan Antoni Gaudi, modern zamanın en ilginç ve ünlü mimarlarından biri. Döneminde de hem övülen hem yerilen İspanyol mimar Barcelona Üniversitesi Mimarlık Yüksekokulu’ndan 1878’de mezun olduğunda, müdür Gaudi için ya bir deli ya da bir dahi diye söyler.Gaudi doğaya tutkun bir mimardı, mimarlık ve doğa arasındaki ilişkiyi kurması kendine özgü bir stil oluşturmasını sağladı. Aynı zamanda dindar kişiliği ile memleketi Katalonya’da tanrının mimarı olarak anılır Gaudi. Üslubunu herhangi bir akıma bağlamak zor olsa da Art Nouveau akımına benzerlikler gösteriyor. Zengin iş adamı ve siyasetçi Kont Eusebi Güell, Gaudi ile tanışır, arkadaşlık kurarlar ve Güell Gaudi’nin hamiliğini üstlenir. Yıllarca Güell ailesinin mimarlığını yapan Gaudi’nin kont ile birlikte giriştiği bir proje de Barcelona'daki Güell Park. Barcelona şehir merkezinin gürültüsü ve tozundan uzakta, varlıklı kesime hitap eden bir yerleşim alanı kurmak ister Gaudi ve Güell. Ancak cennet bahçelerini andıran bu projenin sadece bir kısmı tamamlanabilmiş. Proje bütçesinin yerleşim yerinin sakimlerinden temin edilmesi planlanmış fakat merkezden uzak olması ve Gaudi’nin evlerin manzarasının kapanmaması ile ilgili koyduğu bazı kuralları insanlara katı gelmesiyle beklenilen ilgi olamamış. Hayranlıkla gezeceğim bu park da , bol bol fotoğraf çekimlerimizi yaptıkdan sonra başka bir büyüleyici noktaya hareket ediyoruz. Barri Gotic, İspanya’nın Barselona şehrinde bulunan bir mahalledir. “Gotik Mahalle” olarak da bilinen bu bölge, Barselona’nın mimari açıdan zengin ve orijinalliğini korumuş en eski semtidir. Barri Gotic’te bulunan mahalle duvarlarının çoğu 19. ve 20. yüzyılın başlarına dayanmaktadır. Mahalle, birçok Roma ve Ortaçağ kalıntıları içermektedir. Şehrin asırlık binalarının sebat ettiği en eski mahallesi olan Barri Gotic, birçok küçük caddenin meydanlara açıldığı labirent bir sokak planına sahiptir. Barri Gotic, çok fazla mimari yapıya ev sahipliği yaptığından şehrin kültürel anlamda en önemli yeri konumundadır. Mahalle, Barselona’nın popüler meydanlarına çıkan küçük geçitlerden oluşan bir labirenti andırmaktadır. Şehrin en eğlenceli bölgesi ve popüler meydanlardan biri olarak kabul edilen Plaça Reial’da bu mahallede yer almaktadır. Barri Gotic’te, Roma ve Ortaçağ duvarları, Santa Eulalia Katedrali, Plaça del Rei, Portal de IAngel, Els Qatre Gats, Casa de la Ciutat Belediye Sarayı gibi kültürel birçok yapı bulunmaktadır. Ziyaretçilerin bu mahallede tanık olabileceği, Roma Tapınağı Kalıntıları, Santa Maria del Pi Kilisesi, Palau Reial Major, La Merce Bazilikası, Plaça Reisal, Plaça Sant Jaume ve Palau de la Generalitat de Catalunya gibi önemli mimari özellikli yapılar da yer almaktadır. Bu sokaklarda keyifle gezdikten sonra alacağımız serbest zamanda dileyen misafirlerimiz Marina kısmına gidebilir , sokaklarda gezebilir veya Türkiye'ye dönmeden önce tekrar paella keyfi yapabilir. Serbest zamanımızın ardından , Barselona Havalimanına hareket ediyoruz. İzmir için saat 22:40 da kalkış yapacak olan Sun Express Havayollarına ait uçağımıza C.IN işlemlerimizi yaptıkdan sonra , Saat 02:50 de İzmir Havalimanında oluyoruz. Valizlerimizi aldıktan sonra bir dahaki KUŞADASI TOURS seyahatinde buluşmak üzere iyi dileklerimizle ayrılıyoruz.